Badem Yetiştiriciliği

Prof. Dr. Semih Çağlar
Ar. Gör. Zeynep Ağca
KSÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, Kahramanmaraş

Badem Yetiştiriciliği

TÜRKİYEDE MODERN BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ ÜZERİNE NOTLAR GİRİŞ

Türkiye’de badem yetiştiriciliğine olan ilginin son yıllarda giderek arttığı dikkat çekmektedir. Badem üretimiyle sadece meyve yetiştiricileri değil, yatırım danışmanları, doktorlar, bilgisayar uzmanları, fabrikatörler vb. tarım dışı sektörlerde görev yapanlar da ilgilenmektedir. Bunda, ülkemizde sevilerek tüketilen bademin oldukça yüksek fiyatla satılmasının büyük etkisi vardır. Bir çok kişi badem ağacının öteki meyve türlerine göre çok daha kolay yetiştiğini düşünmekte ve meyvesinin bu kadar pahalı olmasını hayretle karşılamaktadır. Bu yüzden günümüzde badem bahçesi tesisi kazançlı bir yatırım olarak görülmeye başlanmıştır.

Ülkemizde yılda yaklaşık 40.000 ton sert kabuklu badem üretilmektedir. Yerli bademlerimizin iç randımanı % 18- 20 dolayında olduğuna göre, en iyimser tahminle yılda 8.000 ton kadar iç bademelde edilmektedir. Ancak, mevcut badem bahçelerinin hemen hepsi tohumdan yetişmiş ağaçlardan oluştuğundan, iç bademlerin kalitesi düşük olup, iç pazarın isteklerini bile karşılayamamaktadır. Nitekim, Türkiye son yıllarda 2.000 ton dolayında iç badem ithal etmeye başlamıştır.

Ülkemizde satılan ithal bademler irilik, tat ve görünüm gibi çeşitli kalite özellikleri açısından tüketicilerin beğenisini kazanmış olup, yerli bademlere göre yaklaşık iki kat daha fazla fiyatla alıcı bulmaktadır. Bu yüzden yeni kurulacak olan modern badem bahçeleri hem ülkemizdeki yetersiz olan kaliteli iç badem üretiminin artmasına hem de dünya piyasalarına pazarlanabilir nitelikte iç badem sunulmasına yol açabilir.

Bu teknik not meyve yetiştiricilerini olduğu kadar, tarım dışı sektörlerden badem üretimine ilgi duyanları da aydınlatmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu dokümandaki resimleri incelemeniz ve alt yazıları okumanız bademle ilgili daha ayrıntılı bilgiye sahip olmanız açısından yararlı olacaktır.

BADEM BAHÇESİ İÇİN YER SEÇİMİ

Ülkemizin hemen her yerinde badem ağaçlarına rastlanır. Dağlarda ve yol kenarlarında kendiliğinden yetişen ya da bağ-bahçelerin çevresinde sınır ağacı olarak hiçbir bakım işlemi yapılmadan büyüyen badem ağaçlarını her zaman görmek mümkündür. Badem ağacının doğada kolayca büyüyebilir olması, ne yazık ki, ülkemizde yanlış bir kanının yerleşmesine yol açmıştır: badem ağacı kıraç topraklarda yetişir ve su istemez !

Bu çok yaygın kanı nedeniyle ticari olarak badem yetiştirmek isteyenler çoğunlukla bahçe yeri olarak verimli olmayan, kenarda kalmış kıraç arazileri düşünmektedir. Bazıları tarla tarımı yaptıkları susuz arazilerden daha iyi gelir sağlamak için, bazıları da az verimli olduğundan yıllarca boş duran arazilerini ağaçlandırmak amacıyla badem fidanı dikmek istemektedir. Kimileri de araziye badem tohumu ekip, yerinde aşılayarak bahçe kurmanın daha iyi sonuç vereceğine inanmaktadır. Fakat, bu şekilde yapılacak bahçe tesisleri modern anlamda badem yetiştiriciliğine ve rekabete açık iç badem üretimine pek uygun değildir.

Bol miktarda ve pazarlanabilir kalitede iç badem elde edebilmek için badem bahçeleri 2 metre kadar toprak derinliği olan arazilere kurulmalıdır. Bahçe toprağı geçirgen yapıda ve verimli olmalıdır. Bahçe toprağı ne kadar iyi özelliğe sahip olursa, elde edilen ürünün miktarı ve kalitesi de o kadar artar. Ayrıca, verimli topraklarda büyüyen ağaçlar uzun yıllar daha sorunsuz bir şekilde meyve verir. Badem ağaçları kurak ve fakir topraklarda öteki meyve türlerine göre daha iyi büyüyebilirse de meyveye geç yatar, az ürün verir ve iç bademleri de istenilen kalitede olmaz.

Badem ağacı yaygın kanının aksine suyu çok sever. Badem yetiştiriciliğinde birim alandan alınan meyve miktarı ile sulama uygulaması arasında olumlu ilişki bulunduğunu gösteren çok sayıda bilimsel araştırma sonucu ve deneyim bulunmaktadır. Bu nedenle, ticari badem yetiştiriciliği yapan öteki ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de bol ve kaliteli ürün elde etmek için badem bahçeleri sulama olanağı bulunan arazilere kurulmalıdır. Sulanmayan badem bahçelerinin tatminkar bir kazanç getirmesi pek beklenmemelidir. Günümüzde meyve yetiştiriciliğinde rekabete açık üretim yapmak ön plandadır. Bir başka deyişle, artık meyve bahçelerinden erken yaştan itibaren bol miktarda ve yüksek kaliteli ürün elde edilmesi amaçlanmaktadır. Bunu sağlayabilmek için badem bahçeleri verimli ve sulanabilen arazilere kurulmalıdır.

BADEM TARIMINA UYGUN İKLİM KOŞULLARI

Bilindiği üzere, badem ağaçları kış sonlarına doğru havalar biraz ısınınca hemen çiçek açar. Fakat ülkemizde özellikle karasal iklime sahip yerlerde bu dönemdeki havalar kararsızdır; hava sıcaklığı aniden donma derecesine düştüğü takdirde yeni açmış olan badem çiçekleri soğuktan zarar görür. Bir başka deyişle, kış sonundaki ılık havalar bademi aldatır ! Bu yüzden belirli yörelerdeki badem ağaçlarından ancak 3-5 yılda bir ürün alınabilir ve belki de, bu nedenle ülkemizde bademegüvenilmez bir meyve türü gözü ile bakıla gelmiştir.

Halbuki, uygun iklimin seçilmesi ve geç çiçek açan çeşitlerin yetiştirilmesiyle badem tarımı başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. ABD’de iklimi uygun bölgelerde bahçeler kurularak ve gerektiğinde dona karşı önlemler alınarak, Avrupa’da ise özellikle geç çiçeklenen çeşitler dikilerek her yıl oldukça kararlı bir şekilde ürün alınmaktadır.

Ülkemizin iklim koşulları coğrafik bölgelere göre büyük farklılık gösterir. Bu nedenle bahçe kurulacak yerin iklim koşullarının badem yetiştiriciliğine uygun olup olmadığının çok iyi bir şekilde incelenmesi gerekir. Aslında, badem bir sıcak ılıman iklim meyvesidir. Ülkemizde de geleneksel badem yetiştiriciliği Ege ve Akdeniz Bölgesinin erken ilkbaharda don riski az olan, sıcak yerlerinde yapılmaktadır. Karasal iklime sahip olan İç Anadolu Bölgesinin bir çok yerinde erken ilkbahardaki hava sıcaklıkları kararsız olduğundan badem çiçekleri çoğu yıllar donlardan zarar görür (aldanır). Geç çiçeklenen badem çeşitleri, herhangi bir yörede kendiliğinden yetişen badem ağaçlarından 10-14 gün daha geç çiçek açar. Geç çiçeklenen çeşitler özellikle kışları ılıman geçen yerlerde ilkbahar donlarından korunmak için çok avantajlıdır. Buna karşın, karasal iklime sahip olan yerlerde geç çiçeklenen çeşitlerin yetiştirilmesi de donlardan korunmak için yeterli olmayabilir.

Ülkemizde iklim, arazi büyüklüğü ve sulama olanakları açısından Güneydoğu Anadolu Bölgesinin bazı illeri badem yetiştiriciliği için büyük bir potansiyele sahip gözükmektedir.Ticari badem bahçesi kurulması düşünülen bölgenin geçen 10 yıl süresince görülen ilkbahar don tarihleri ve donların görülme sıklığı ciddi bir şekilde etüt edilmelidir. Bunun için en yakın meteoroloji istasyonundan bilgiler alınmalı, yöredeki tarım kuruluşları ile ziraat fakültelerine danışılmalı, eğer varsa, o yörede uzun yıllardır meyve yetiştiren bilinçli kişilerin görüşlerine başvurulmalıdır. Eğer ilkbahar erken donlarının önemli sorun yaratacağı kanısına varılırsa, badem yetiştiriciliğinde ısrar edilmemelidir. Badem ağaçlarını ilkbahar donlarından korumak için bahçeleri ısıtma, havayı karıştırma ya da su püskürtme gibi çeşitli önlemler bulunmakla birlikte, bunları uygulamak güç ve pahalı olabilir. En iyisi, ilkbaharda don riski hiç olmayan veya çok az olan yerlerde geç çiçeklenen badem çeşitleriyle bahçe kurmaktır.

ÇEŞİT VE ANAÇ SEÇİMİ

Modern badem yetiştiriciliğinde seçilecek çeşitlerin geç çiçek açması kendiyle uyuşur olması (tozlayıcı çeşit gerektirmemesi) çift meyve oranının % 5’in altında olması ya da hiç olmaması bol ürün vermesi ve iç bademinin kaliteli olması önemli badem hastalıklarına karşı dayanıklı olması gibi bazı özelliklere sahip olması istenir.

Yukarıdaki özelliklerin hepsini bir arada taşıyan mükemmel çeşit henüz bulunamamıştır. Bununla birlikte söz konusu özelliklerden bazılarına sahip olan çeşitler günümüzde ticari olarak başarılı bir şekilde yetiştirilmektedir.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığının “meyve çeşit tescil listesinde” ülkemizde ıslah edilmiş olan badem çeşitleri ile bazı yabancı çeşitler yer almaktadır. Bahçelere dikilecek fidanlar mutlaka “sertifikalı” olmalıdır. Fidanların istenilen çeşitlerden olması (ismine doğru olması) için rasgele değil, bilinen kuruluşlardan ve güvenilir fidancılardan satın alınmasına dikkat edilmelidir. Tarım Kuruluşlarınca verilen fidan desteğinden yararlanabilmek için satın alınacak fidanların ülkemizde tescilli çeşitlerden ve sertifikalı olması koşulu vardır.

Badem çeşidi için önceden yapılmış bir tercih yoksa, mutlaka bahçe kurulacak yere en yakın tarım kuruluşunun veya ziraat fakültesinin ya da meyvecilik uzmanlarının görüşü alınmalıdır. Zira, ülkemizdeki iklim ve toprak koşulları bölgelere göre büyük farklılık gösterdiğinden üretim yapılacak bölgeye uygun çeşitlerin seçilmesi ve yetiştirilmesi büyük öneme sahiptir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının tescil listesinde yer alan badem çeşitleri

Yerli çeşitler:
Dokuzoğuz-I (104-1), Dokuzoğuz-II (120-1), Gülcan I (101-23), Gülcan II (300-1), 48-2, 48-3, 48-4, 48-5, 101-9, 101-13, 106-1.

Yabancı çeşitler:

Ferragnes, Ferraduel,, Ferrastar, Nonpareil, Texas, Drake, Ne Plus Ultra, Peerless, Marcona, Tuono.

Son yıllarda, yukarıdaki tescil listesinin içinde bulunmayan bazı badem çeşitlerinin fidanları da ithal edilmeye başlanmıştır. Ancak, ithal çeşitlerin ülkemizdeki performansları hakkında yeterli araştırma ve deneyim bulunmamaktadır. Bazı ziraat fakülteleri ve tarımsal araştırma kuruluşları Anadolunun değişik iklim ve toprak koşullarında söz konusu badem çeşitlerini denemeye almışlardır. Gelecek yıllarda bu çeşitlerin ülkemiz koşullarına uygunluğu (adaptasyonu) hakkında bilimsel bulgular yayınlanacaktır.

Badem ağaçları ilkbaharda erkenden uyandığı için çiçekleri donlardan zarar görebilir ve ayrıca karşılıklı tozlanma sorunları nedeniyle az meyve tutabilir. Bu bakımdan yetiştirilecek badem çeşitlerinin özellikle “geç çiçeklenme” ve “kendine verimlilik” özelliklerini taşıması çok istenir. Kendine verimli badem çeşitlerinin ağaç başına ya da dekara veriminin daha yüksek olduğu da bildirilmektedir. Geç çiçeklenen bazı badem çeşitleri ülkemizde tescilli olup bunların fidanları sertifikalı olarak üretilmektedir; fakat hem geç çiçeklenen hem de kendine verimli olan çeşitler henüz ülkemizde tescilli değildir. Bu iki özelliği taşıyan çeşitler yurt dışında patentli olduğundan yerli fidanlıklar bunları sertifikalı olarak üretememektedir. Bu çeşitlerin de Tarım ve Köyişleri Bakanlığının tescil listesine alınması halinde ülkemizde badem üretimi daha kolay gelişebilecektir. Mevcut durumda, ülkemizde tescilli olan geç çiçeklenen badem çeşitleriyle karşılıklı tozlanmaya da önem verilerek çok verimli ticari bahçeler kurulmaya başlanmıştır.

Badem çiçeklerinin tozlanmasını bal arıları sağlar. Arılar çiçek tozlarını çiçekten çiçeğe ve ağaçtan ağaca taşıyarak meyvelerin oluşması için gerekli olan döllenmeyi gerçekleştirir. Bu yüzden badem bahçeleri ister kendine verimli ister karşılıklı tozlanma gerektiren çeşitlerden kurulu olsun, iyi bir verim elde etmek için yeterli sayıda arı kovanı bulundurulması gerekir.

BADEMİN TEMEL YETİŞTİRİCİLİK İSTEKLERİ

Badem genellikle kanaatkar bir bitki olarak kabul edilir ve az bir bakım ile yetiştirilebileceği düşünülür. Ancak, ticari bir üretim yapılacağı zaman öteki meyve türlerinde olduğu gibi, badem bahçelerinde de çeşitli kültürel işlemlerin yapılması zorunludur. Dikilen fidanların terbiye edilmesi (şekil budaması yapılması), toprak ve yaprak analizlerine dayanarak besin elementlerinin verilmesi, sulanması, budanması ile hastalık ve zararlılarla savaşım programlarının yürütülmesi temel yetiştiricilik uygulamalarıdır.

Kaliteli çeşitlerden fidan dikerek bahçe kurulması meyve yetiştiriciliğinin başlangıcıdır. Ancak, sadece fidan dikmekle bahçeden para kazanılacağı düşünülmemelidir. Önemli olan, fidan dikiminden sonra bahçenin bakım işlerinin doğru bir şekilde yapılmasıdır. İyi bir gelir elde etmek için ilerleyen yıllarda yukarıda sayılan kültürel işlemlerin tümünün bilinçli bir şekilde uygulanması gerekir.

Bahçe sahipleri bilimsel bir işkolu haline gelmiş olan meyve yetiştiriciliği için gerekli olan teknik bilgilere sahip olmalı, aksi halde teknik danışmanlık hizmeti almalıdırlar. Ülkemizde ticari badem üretimi hakkında yeterli deneyim olmadığı için meyve yetiştiricisinin veya yatırımcının bademin yetiştiriciliği ile ilgili bilgi eksikliklerini gidermesi çok önemlidir. Bunun için meyvecilik kitapları okunmalı, ilgili dokümanlar incelenmeli, örnek bahçeler gezilmeli ve meyvecilik uzmanlarının görüşlerine başvurulmalıdır.

TOPRAK HAZIRLIĞI, FİDAN TEMİNİ VE BAHÇE TESİSİ

Meyve bahçesi tesisi uzun vadeli bir yatırım olduğu için başlangıçta yapılacak bir hatanın daha sonradan giderilmesi oldukça güç, pahalı ve hatta bazen de olanaksız olabilir. Bu yüzden bahçe kurmak için acele davranılmamalıdır.

Ülkemizde meyve bahçesi tesisine çoğu zaman sonbahar veya kış aylarında aniden karar verilir ve hemen fidan aranmaya başlanır. Ancak, bu takdirde istenilen çeşitlerden kaliteli fidanların temini için gerçekten çok geç kalınmış olunur. Üstelik yeterli arazi etüdü ile toprak hazırlığı yapılmadan bahçe kurulduğu zaman gerek fidanların tutma başarısı gerekse meyve verimi ile ilgili ciddi sorunlar ortaya çıkabilir.

Bahçe kurmak için seçilen arazi bir yıl önceden meyvecilik tekniği açısından iyice incelenmelidir. Fidan siparişleri de bahçe tesisinden en az bir yıl önce yapılmalıdır;.böylece istenilen çeşitlerden birinci kalite fidanlar temin edilebilir. Fidan dikilecek arazide dikim mevsiminden önceki yaz sonuna kadar gerekli ön uygulamalar, drenaj ve toprak hazırlığı gibi işlemler tamamlanmalıdır. Sonbaharda havalar henüz iyi iken, yağışlar başlamadan önce mevcut dikim planına göre fidan çukurları açılmalı ve daha sonra fidanlar getirildiği zaman hemen dikilmelidir.

Badem fidanı saçak kökü çok az olan kaba bir kök sistemine sahiptir. Bu nedenle, özellikle fidanlıktaki yerinden söküldükten sonra satılıncaya kadar uzun süre beklemiş olan fidanların ve/veya ilkbaharda geç dikilen fidanların arazideki tutma başarısı son derece düşük olabilir. Bu yüzden fidanlar mümkünse söküldükten sonra fazla bekletilmeden, hava ve toprak koşulları uygun olduğunda hemen dikilmelidir. Badem fidanları geç sonbahar-erken kış döneminde dikilirse, ilkbaharda yapılan dikimlere göre hem arazide tutuma başarısı hem de ilk yıllardaki büyümesi açısından daha iyi sonuç verir.

Dikimden önce fidanların kök kanserine (Agrobacterium tumefaciens) karşı koruyucu bir önlem olarak ülkemizde de piyasaya sürülen “Nogall” gibi bazı biyolojik bakterisitlerle muamele edilmesi yararlı olacaktır. Dikilen fidanlara mutlaka can suyu verilmeli ve ilkbaharda uyanmadan önce ilk şekil terbiyesi yapılmalıdır.

BADEM TARIMINDA VERİM

Hasat edilen bir badem meyvesinin dış kısmında (1) yeşil kabuk, bunun altında (2) sert kabuklu meyve, ve sert kabuklu meyvenin içinde de (3) yenilen iç badem bulunmaktadır.Ülkemizdeki meyve yetiştiricileri genellikle bahçeleri veya çeşitleri karşılaştırmak için “ağaç başına” elde edilen verimi dikkate alırlar. Ancak bu takdirde, mevcut badem bahçelerinden elde edilen verimin yeşil kabuklu mu veya sert kabuklu mu ya da iç badem mi olduğu açık bir şekilde anlaşılamaz. Bu durum bir dekar bahçeden alınan meyve miktarı konusunda karışıklık yaratır. Modern badem tarımı yapan öteki ülkelerde ise çoğunlukla, “birim alandan” (bir dekardan veya bir hektardan) elde edilen iç badem miktarı verim kriteri olarak kullanılmaktadır. Çünkü, aslında tüketilen ve satış değeri yüksek olan ürün, bademin yenilen iç kısmıdır. Bademin sert kabuklu olarak pazarlanması giderek azalmaktadır.

Verim çağındaki sulanan bahçelerde bir dekardan çeşitlere bağlı olarak 2000 – 3000 kg arasında yeşil kabuklu yaş badem elde edilir. Bir dekardan elde edilecek iç badem miktarı ise, bu yeşil kabuklu badem ürününün % 6.6 -9.0’u kadardır. Halen dünya badem pazarına hakim olan Kaliforniya’da (ABD) sulanan bahçelerde bir dekardan 200 kg dolayında iç badem alınmaktadır. Ülkemizde çok az sayıda bulunan modern badem bahçelerinde de bu verime ulaşılmaktadır. Bazı kaynaklar dekara 300 kg iç badem verimi alınabildiğini bildirmekteyse de, ülkemizdeki mevcut yetiştirme tekniği ile şimdilik bu verim düzeyi ulaşılması güç bir hedef gibi görülmektedir. Bu nedenle ekonomik analizler yapılırken ağaçlar büyüdüğünde en iyi koşullarda bir dekardan en fazla 200 kg dolayında iç badem alınabileceğini hesaplamak daha gerçekçi olur.

Bademlerde iç randımanı, sert kabuklu meyveden elde edilen iç badem miktarını ifade eder [iç badem randımanı = [100 x iç badem ağırlığı (g) / sert kabuklu meyve ağırlığı (g)]. Badem çeşitlerinin iç badem randımanı, sert kabuk kalınlığına bağlı olarak değişir Sert kabuğu çok ince olan Nonpareil çeşidinde iç badem randımanı % 60-70 arasında iken, sert kabuğu orta kalın olan Ferragnes çeşidinde % 40 kadardır. Bu durumda, iç randımanı yüksek olan badem çeşitlerinin dekara iç badem veriminin daha fazla olacağı düşünülebilir. Ancak, iç badem randımanı daha düşük olan kabuğu orta kalın bademlerin ağaçları (Ferragnes gibi çeşitler) ince kabuklu çeşitlerin ağaçlarına göre daha verimlidir. Bu durum, bir dekardan elde edilen iç badem veriminin, yetiştirilen çeşitlerin “randıman ve verim” ilişkisine bağlı olarak dengelendiğini gösterir. Yani, randımanı farklı olan çeşitlerler kurulan değişik badem bahçelerinde dekara iç badem verimi aşağı yukarı aynı olup, 180-200 kg arasında değişir. Sulanmayan bahçelerde ise dekardan en fazla 60-70 kg dolayında iç badem alınabilir. Sulanan bahçelerdeki verimin sulanmayanlara göre en az iki, üç kat fazla olmasının yanı sıra, iç bademler de daha iri ve gösterişli olmaktadır.

Nonpareil gibi ince kabuklu badem çeşitleriyle kurulan bahçelerde kuşlar meyve kabuğunu kolayca delerek içini yiyebilir. Ayrıca, bunlarda sert kabuğu oluşturan iki parçanın bağlantı yeri yeterince sağlam olmadığından çoğu zaman iç bademler sert kabuk tarafından çepeçevre örtülmez. Bu yüzden bunların adi koşullarda kabuklu olarak saklanması sırasında bile iç bademlerinde böcek ve hastalık zararı görülebilir. Bununla birlikte ince kabuklu bademler elle kırılabildiğinden ülkemizde kabuklu olarak sevilerek tüketilmektedir.

HASAT, KAVLATMA VE SERT KABUK KIRMA İŞLEMLERİNDE MEKANİZASYON

Badem yetiştiriciliğinde özelikle hasat sonrası işlemler önemli ölçüde işçilik gerektirir. Meyvelerin toplanması, yeşil kabukların ayrılması (kavlatma) ve sert kabuğun kırılarak yenilebilir iç bademin çıkarılması çok uğraştırıcıdır. Bu işlemler küçük badem bahçelerinde aile işgücü yardımıyla yapılabilirse de, 100 – 1000 dekar gibi ticari büyüklükteki bahçelerde mekanizasyondan yararlanmak gerekir. Sadece 10 dekarlık bir bahçeden toplanacak meyve sayısının yetiştirilen çeşitlere göre 1.250.000 – 2.500.000 adet arasında olduğu dikkate alınırsa, daha büyük ölçekli bahçelerde meyve hasadının, kavlatmanın ve sonunda iç badem çıkarılması gibi işlerin kiralık işgücü ile ekonomik bir şekilde yapılamayacağı kolayca anlaşılabilir.

Ülkemizde bademin sert kabuklu olarak (yenilen iç badem çıkarılmadan) pazarlanması çoğu kez ürünün gerçek piyasa değerinin oluşmamasına yol açmaktadır. Bu yüzden en iyisi, ticari bahçe sahibinin iç bademi kendisinin elde etmesi ve bu ürünü kendi markasıyla iç ve dış pazarlara rekabete açık fiyatlarla satışa sunmasıdır. İç bademi ekonomik bir şekilde üretebilmek için mekanizasyon mutlaka dikkate alınmalıdır.

Modern anlamda badem tarımına yeni yöneldiğimiz için hasat, kavlatma ve kırma için dünyada kullanılan modern ekipmanlar henüz ülkemizde mevcut değildir. Bu ekipmanlar yurt dışında on binlerce dolar değerindedir. Çeşitli girişimciler ülkemiz koşullarına uygun ekipmanların teminine ve yerli üretim için ucuza mal edilecek şekilde tasarımına çaba harcamaktadır.

Yurt dışından zeytin hasadı için ithal edilmiş olan akülü hasat makinaları ile badem hasadı da yapılabilmektedir. Bu makinalar fiyat ve işlev açısından çok uygun gözükmektedir. Küçük ve orta ölçekli bahçelerde yeterli sayıdaki hasat makinası ile meyveler çok daha çabuk ve ekonomik bir şekilde hasat edilebilir. Büyük bahçeler için daha komplike hasat ve toplama makinaları düşünülebilir (ağaçları gövdeden ya da dallardan sallayarak meyveleri düşüren ve vakumla toplayan hasat makinaları gibi).

Ticari bahçelerde, hasat edilmiş olan meyvelerin yeşil kabuğunun el ile kavlatılması (soyulup çıkarılması) fazla işçilik gerektirir. Şanlıurfa’da bir badem üreticisi, deliklerini badem meyvesine uygun olacak şekilde genişlettiği bir fındık patoz makinasını başarılı bir şekilde badem kavlatmasına uyarlamıştır. Bu üretici oldukça ucuza mal ettiği bu kavlatma makinası ile bir uygulamada % 90 oranında kavlatma yapabilmekte, iyi kavlamayanları da tekrar makinadan geçirerek % 100 kavlatma elde edebilmektedir.

Kavlatılmış bademler sonbahar aylarında yığın yapmamak ve zaman zaman karıştırmak koşuluyla açık havada kolayca kurur. Eğer çevrede başka ürünler için kullanılan kurutma tesisleri varsa ve uygunsa onlardan da yararlanarak sert kabuklu bademleri hemen kurutmak olanaklı olabilir.

Kavlatılmış ve kurutulmuş olan sert kabuklu bademler depoda saklamaya çok uygundur. Sert kabuklu meyveler adi depolarda kolaylıkla aylarca saklanabilir ve istenilen fiyat yakalandığı zaman depodan çıkarılabilir. Depodan çıkarılan sert kabuklu bademler kırılıp iç bademler elde edilir. İç bademlerin sınıflandırılıp, kalitesine göre ambalajlanarak satılması güvenilir ve istikrarlı bir pazarlamaya yol açacaktır. İç bademi depoda saklamak olanaklı ise de, bunun için daha masraflı olan bazı koşulları sağlamak gereklidir.

Sert kabuklu meyveden iç bademin çıkarılması önemli bir iştir. Bir girişimci yurt dışındakilere göre daha düşük maliyetli bir badem kırma makinası geliştirmiştir. Bu makina ile elde edilen iç bademler elekten de geçirilmektedir. Malatya’da da kayısı ve badem çekirdeğini kıran makinalar bulunmaktadır.

İri ve gösterişli iç bademler hem iç hem de dış piyasada daha yüksek fiyat bulmaktadır. Özellikle, mekanizasyon yoluyla el değmeden, sağlıklı koşullarda iç badem üreten yetiştiricilerimiz öteki ülkelerdeki badem yetiştiricileriyle ciddi bir şekilde rekabet etme olanağı bulacaklardır. Bu amaçla badem yetiştiricilerimiz ürettikleri meyveleri sert kabuklu olarak değil, iç badem olarak pazarlamaya çalışmalıdır.

SONUÇ 
Ülkemizde üretilen iç bademlerin kalitesi düşük olduğundan yılda 2000 ton kadar iç badem ithal edilir duruma gelinmiştir. İç pazarın iri ve tatlı bademe olan sürekli talebi nedeniyle kaliteli iç bademlerin satış fiyatı çok yüksektir. Türkiyenin uygun ekolojilerinde kurulacak olan modern bahçelerde pazarın talep ettiği nitelikte badem üretilebilir. Ülkemizde sevilerek tüketilen bir meyve olan bademin beslenme ve sağlık yönünden önemi de dünyada giderek daha iyi anlaşılmaktadır. Dünyanın iç bademe olan talebinin, uzakdoğu pazarının da devreye girmesiyle, her yıl yaklaşık % 15 oranında artış gösterdiği tahmin edilmektedir. Bu yüzden iç ve dış pazarın isteklerine ve dünyada geçerli rekabet koşullarına uygun iç badem üretimi iyi bir yatırım gibi gözükmektedir. Ülkemizdeki meyve yetiştiricilerinin modern badem yetiştiriciliğine ilişkin bilgi ve deneyimi yeterli değildir. Bu nedenle, ticari olarak badem üretmek isteyenlerin uyanık ve araştırıcı özellikte olması gerekir.

Bize Yazın
WhatsApp ile gönder